Aralık 2018

Yeni bir araştırma, öldükten sonra bilincimizin hala açık olduğunu ortaya koydu. Araştırmacılar, kalp durduktan sonra dahi bilincin çalışmaya devam ettiğini açıkladı. Bu da klinik olarak ölü kabul edilseniz de bilincin hala açık olduğuna işaret.

Kalp durduğunda beyne giden kan akımı hızla kesilir ve bu an, hastanelerde resmi ölüm zamanı olarak kaydedilir.

Dr. Parnia, kalbi duran, klinik olarak ölü kabul edilen ancak hayatta kalmayı başaran kişilerin etrafında ne olup bittiğini anladıklarını, hatta kendi ölümünün ilan edilmesini bile duyduğunu gösteren bazı kanıtlar olduğunu söyledi.

Saçlarınıza baktığınızı düşünürken aslında onlara zarar veriyor olabilirsiniz. İşte yıllardır doğru bilinen ancak saçınıza zarar veren 3 yanlış…

SAÇI ISLAKKEN TARAMALIYIZ: Yanlış! Saçları ıslakken taramak kırılmalara sebep oluyor. Bu yüzden duştan çıktığınızda saçınızdaki nemi havlu yardımıyla alın ve saçın ıslaklığı gidene kadar bekleyin. Saçınızı hafif nemli iken taramak zararı en aza indirmenize yardım edecektir.

Öte yandan “ipeksi görünümü olan saçlar istiyorsanız sık sık taramalısınız” söyleminden de uzak durun. Saçları gün içinde sık sık taramak saç köklerine ve derinize zarar verir. Doğru tarama işlemi için tarak değil saç fırçası kullanmanızda da fayda var.

SAÇI HER GÜN YIKAMAK FAYDALIDIR: Saçınızı her gün yıkamak, korumaya yardımcı doğal yağların yok olmasına sebep olur. Ancak saçlarınız çok ince ve yağlı ise her gün yıkayabilirsiniz. Diğer tüm saç tipleri için ideal olan, saçı gün aşırı yıkamaktır.

UYURKEN SAÇLARI TOPLAMAK ZARAR VERİR: Aksine, saçlarınızı açarak uyursanız kırılmalar artar. Saçı toplayarak uyumak ise kırılmalara karşı dayanıklılığını artırır. Uyurken saçlarınızı topuz, at kuyruğu şeklinde toplamak yerine örgü yapabilirsiniz. Sabah örgüleri açtığınızda kıvırcık olan saçlarınız da işin bonusu!

Mutfak Temizliği İçin:

• Buradaki pratik bilgiler temizlik konusunda sizin yardımcınız olabilir. Fırın içinde oluşan rahatsız edici kokuları sirkeli su karışımı ile yok edebilirsiniz. Bunun için bir kabın içine sirke ve su ekleyin. Fırını 15 dakika boyunca ısıtın ve daha sonra kapatın. Kokular gitmiş olacaktır.
• Yemeklere lezzet veren soğan ve sarımsak kokusu elinize sindiği anda, kurtarıcınız patates olacaktır. Bir dilim haşlanmış patates ile elinizi ovun ve daha sonra sabunla yıkayın.
• Sebzelerinizin hijyenik olması için sirkeli ve tuzlu suda yıkamak iyi bir yöntem olabilir. Böylece üzerinde mikrop varsa kolayca yok edebilirsiniz.
• Buzdolabı içinde oluşan kokuları gidermek için ufak bir kap içine kahve ilave edin ve her katın köşesine bu kapları yerleştirin.
• Sıcak bölgelerde unlar hemen böceklenir. Fakat un kabının içine defne yaprağı eklediğinizde bu böceklenmenin önüne geçebilirsiniz.
• Mutfak lavabolarında oluşan kokuları önlemek için lavabo giderinize lavanta yağı veya limon yağı damlatabilirsiniz. Her hafta uygulamada kötü kokuları yok edebilirsiniz.
• Halınızda oluşan yemek lekelerini bulaşık makinesi parlatıcısı ile geçirmeniz mümkündür. Leke üzerine dökün ve silin.

Kurban etme törenlerinin üstünden tam 500 yıl kadar geçmiş olmasına rağmen yüzünün ifadesi bakanların kanlarını donduruyor. Arkeoloji tarihine “La Doncella” ismiyle geçen küçük kızın cesedi Arjantin’deki High Mountain Arkeoloji Müzesi’nde bugüne kadar bulunmuş en eski ve en iyi korunmuş cesetlerden biri olarak sergileniyor. Beyni derisi saçları tam olarak korunmuş olan La Doncella’nın cesedi 1999 yılında bulunduğunda yanında iki çocuğun cesedi daha vardı. Onlara ise El Nino La Nina del Rayo isimleri verildi. O zamanın şartları altında yapılan bu mumyalama tekniği günümüzde bile yapılması imkansız bir durum olarak göz önüne geliyor.

Pek çok iddianın aksine; insan tarafından yapılan hiçbir yapı uzaydan görülemez.

Çin Seddi, bizim tarih kitaplarımızda dahi oldukça fazla yer alan bir yapıdır. Bu durumun çok ötesinde, Çinlilere göre de kutsal ve gizemli bir yapı olarak kabul edilir. İnsanlar tarafından inşaa edilmediğine, uzaylılar tarafından bir anda orada oluşturulduğuna inanan çok sayıda Çinli vardır. Yani bu yapı, birçok Çinli için gurur kaynağıdır. Duvar, onlara göre, bir anda ve mucizevi bir biçimde belirivermiştir.

Çin’in uzaya araç göndermeye başladığı dönemde başarılı olan ilk aracında bulunan astronom Yang Liwei, uzaydan döndüğünde duvarı uzaydan ayırt edemediğini söylediğinde Çin halkı büyük bir hayal kırıklığı yaşamıştır.

Duvarın, Çin gibi büyük bir nüfusa sahip olan ülkede pek çokları tarafından uzaydan görülebildiği kabul edildiği içindir ki, bu inanışta halen ısrarla dillendirilmektedir.

Fakat, anlatıldığı gibi ne Çin Seddi, ne piramitler de ne de herhangi bir insan yapıtı, Ay’dan ya da uzaydan çıplak gözle görülememektedir.

Güzel kokmayı seven kadinlar gün içerisinde sık sık parfümünü tazeler ve kalıcı olmadığı için bu konudan sürekli şikayet ederler.

VÜCUDUNUZU NEMLENDİRİN

Kuru ve pul pul dökülen ciltlerde parfümün kalıcılığı azalır. Bu yüzden Duşunuzu aldıktan sonra vücudunuzu kokusuz bir nemlendiriciyle şımartın ve ardından parfümünüzü uygulayın. Bunun için Neutrogena Deep Moisture Parfümsüz Vücut Losyonu’nu kullanabilirsiniz.

DOĞRU FORMÜLLERİ SEÇTİĞİNİZDEN EMİN OLUN

Her ciltte ve tende parfümün değişiklik gösterdiğini daha önce duymuşsunuz. Ancak kullandığınız parfümün Eau de Parfum formüllü ürünler Eau de Toilette olanlara göre her zaman daha yoğun ve daha kalıcı. Siz de gün boyu kalıcı parfüm arıyorsanız mutlaka EDP ürünlerden tercih edin.

VAZELİNLE SABİTLEYİN

Parfümünüzün daha kalıcı olması için vazelin sürebilirsiniz. Vazelinin içerisindeki petrolyum, parfümün tutunacağı bir doku hazırlar ve parfümün hemen buharlaşmasını engelleyerek daha kalıcı bir koku sağlar.

PARFÜMLERİ DOĞRU YERDE SAKLAYIN

Parfümlerin aynanızın önünde ya da makyaj masasında hoş durduğu için orada salıyor olabilirsiniz. Ancak parfüm formüllerinin içeriğindeki güneş ışığına karşı hassas olan yağlar ve esanslar zamanla bozulmaya yüz tutar ve bu da parfümün kokusunu ve kalıcılığını etkiler. Parfümleri güneş ışığından uzakta, hatta orijinal kutularında saklamak bunun için en etkili çözüm.

Bir iPhone’un

tüm parçalarını 1991’de almak isteseniz

yaklaşık 3.5 milyon dolar para ödemeniz

gerekirdi

Elinizi yakarsanız hemen soğan veya hardal sürün..

Bu hem acısını, hemde su toplamasını engelleyecektir.

Bunun dışında yine

Yumurta Akı

Daha önce karşılaştınız mı veya duydunuz mu bilmiyorum ama Yumurta akı ; içinde barındırdığı etken maddeler sayesinde cildin çok hızlı bir şekilde kendini yenilemesini sağlıyor. Üstelik uygulaması da çok basit. 

Yanık bölgesinin miktarına göre Yumurta kırarak akını ayırın ve yanan bölgeye sürün. Yumurta Akı kurudukça siz yeni tabaka şeklinde sürmeye devam edin. Bu uygulamayı bir kaç sefer yapın. Yanığın çok hızlı iyileştiğini göreceksiniz. Ayrıca ;
Yumurta Akı yanığa sürüldüğünde o bölgede yanık izleri oluşmasını engeller.
Dip not : Yumurta Akı tedavisi itfaiye gibi yangın mudahele ekiplerine ders olarak anlatılıyor.

Silverdin Krem

Eczaneden çok ucuza alabileceğiniz Bu krem yanık tedavisinde en çok kullanılan kremlerden. Eğer yanık derecesi fazlaysa yanında birde Antibiyotik kremde kullanın ki oluşabilecek iltihaplanmalarında önüne geçin.
Bu kremlerin yanında madecasol krem de kullanın. Madecasol krem yara izlerinde, ameliyat izlerinde, yanık izlerinde deriyi yenilemek ve iz kalmasını engellemek için kullanılmaktadır.

Yanıklara Bunları Yapmayın

insanımızda her şeyde olduğu gibi Yanıklarda da maalesef hurafeler var. Bilinçsizce Evde Yanık Tedavisi yapmaya çalışan kişiler bu yanığı iyileştirmek yerine daha kötü hale girmesine sebep oluyor.

Bu hataların başında Yanığa Diş macunu, Salça ve yoğurt sürme gibi işlemler uygulamakla geliyor. Yanığa sürülen bu tür şeyler Yanığı iyileştirmek yerine daha kötü olmasına sebep oluyor. Yanık açık yara olduğu için bu tür uygulamalar yanık bölgesinin iltihaplanmasına sebep oluyor. Bu yüzden Siz kesinlikle bu tur uygulamalarda bulunmayın.

Tibet’teki Budistler ölülerini gömmüyor yada yakmıyor. Bunun yerine 7. yy’dan beri devam eden geleneklerine göre ölüleri palalarla parçalara ayıran budist rahipler cesedi bir dağın tepesine yerleştirerek çürümeye ve sadece insan etiyle beslenen yüzlerce akbaba tarafından yenmeye terk ediyor.

Kuşların yediği insanın ruhunun bu kuşlarla birlikte göklerdeki analarına gideceğine inanan Tibetli Budistler sonra da bu olayı çeşitli törenlerle kutluyorlar. Çin hükümeti 1960 yılında bu geleneği yasaklamıştı ancak 1980 yılında gelenek tekrar yasal hale geldi.